Mutfak ve Banyolarda Özgün Seramik Kullanımı

Bodrum, bir seramik Odyysey'i adeta. Bu yarımada, onlarca seramik sanatçısının büyük bir tevazu ve çalışkanlıkla üretim yaptığı, sanatlarını özgürce icra ettiği, verimli topraklar sunuyor. Bu sanatçılardan biri olan ve yıllarca sürdürdüğü yayıncılık kariyerinin peşi sıra, eğitimini aldığı seramik konusunda da tasarımlar yapan Saba Karabey Bener ile biraraya geldik. Daha 12-13 yaşlarında seramik sanatımızın duayenlerinden Sabit – Ayfer Karamani atölyesinde seramikle tanışan ve halen Bodrum’daki atölyesinde sipariş üzerine duvar panoları ve özel karolar üreten Bener ile banyo ve mutfak gibi ıslak mekanlarda özgün seramikler kullanmanın avantajları üzerine konuştuk.

Kale Core: Size göre mutfak ve banyoda kişiselleşme nedir ve bunu seramikle nasıl özdeşleştiriyorsunuz?

Saba Karabey Bener: Kişiselleştirme, evin dekoratif atmosferine kendimizden bir imza katabilmek için aradığımız ve bizden beklenen bir yorumlama metodu. Mekânı kişiselleştirmek, içinde yaşarken daha rahat nefes almamızı sağlıyor. Mekân, “bizim” olduğu zaman adeta bizi bir kabuk gibi sarıp sarmalıyor.

Islak mekanlara, yani mutfak ve banyo alanlarına geldiğimizde ise bu kişiselleştirme için aksesuarlardan veya dekoratif detaylardan başka bir seçeneğimiz kalmıyor. Oysa bu mekanlara da kişiye özel el seramikleriyle bir fark katmak mümkün. Piyasada çok güzel ve kaliteli duvar, yer seramikleri ve tezgahlar var. Bu anlamda Türkiye’de sanayi çok gelişmiş durumda. Ancak bunların arasına konulabilecek bir el yapımı seramik dekor, mutfak tezgâhı ile duvarı birleştiren süpürgelikte bile bir farklılık yaratıyor. Düz bir duvarda karşınıza çıkıveren bir özgün pano, o alanı size ait yapıyor.

Kale Core: Bugünün özgün ve el yapımı seramik dekorları hakkındaki görüşleriniz nedir?

Saba Karabey Bener: Günümüzde duvar panosu veya özgün karo çalışmaları yapan seramik sanatçıları oldukça az. Bir zamanlar apartman girişlerini veya cepheleri süsleyen seramik panoları yapan onlarca sanatçı varken bugün bir elin parmakları kadar az. Ben çok küçük yaşlarda Sabit – Ayfer Karamani atölyesinde tanıştım seramik ile. Özellikle Beyoğlu ve pek çok şehirde duvar panoları yapan Karamaniler’in atölyesiyle bu dünyaya adım attım ve halen kendimi en çok duvar seramiklerine yakın hissediyorum. Ayrıca seramik çerçeveli özgün aynalar serisi de koleksiyonlarımda yerlerini alıyor.

Kale Core: Kişiye özel işleri çalışmadan önce nasıl bir yol izliyorsunuz?

Saba Karabey Bener: Eğer seramik panonun kullanılacağı yer belliyse, o alanı tanımam en önemli kriter. Ayrıca içinde yaşayacak kişileri tanımam, aklındakileri dinlemem de bir o kadar önemli. Bu aşamaların ardından, aklımda bir imge oluşuyor. Bunu ev sahiplerine sunuyorum; karşılıklı anlaştıktan sonra çalışmaya başlıyorum. Genelde yapım sürecinde değişiklikler olabiliyor. Farklı etkileşimler ve fikirler gibi... Zira tüm süreci ilhamla yapıyorum.

Kale Core: Siz kişisel tarzını nasıl anlatırsınız? Nelerden ilham alıyorsunuz?

Saba Karabey Bener: Türk kadın seramik sanatı olarak nitelendirebileceğimiz

bir seramik kültürümüz var. Benim de tamamen benimsediğim bir tarz. Bodrum’da, doğada yaşıyor olmak kesinlikle beni etkiliyor diyebilirim. İstemsiz olarak çamurdan yapraklar, çiçekler çıkıveriyor. Son panomda kürek çekerken kayaların üzerinde oturup bizi seyreden martıları yaptım.