icon-home icon-comment icon-location icon-hamburger icon-personal icon-search icon-link icon-lock icon-unlock icon-mail icon-mail-open icon-like icon-liked icon-star icon-star-fill icon-down icon-up icon-left icon-right icon-arrow-down icon-arrow-up icon-arrow-left icon-arrow-right icon-slider icon-edit icon-delete icon-share icon-repeat icon-settings icon-download icon-telephone icon-plus icon-minus icon-external icon-cloud icon-cloud-download icon-check icon-close icon-calendar icon-calendar-add icon-flag icon-flag-solid icon-play icon-live icon-social-instagram icon-social-facebook icon-social-twitter icon-social-pinterest icon-social-youtube icon-social-whatsapp icon-glass

Uluslararası Bir İsim Nasip İyem

Resimle başlayan yolculuğunda çocukluk aşkı olan seramikle bütünleşirken resim eğitimini ustaca kullanan sanatçı Nasip İyem, soyut, kadın odaklı ve Anadolu medeniyetlerinin izinde özgün bir yol yaratması ve dünyanın farklı noktalarında bıraktığı eserlerle bir idol.

  • 27 Aralık,2024
  • 3 dk okuma
  • Bu içerik 71 kişi tarafından okundu
  • Yorumlar (0)
PAYLAŞ

1921 yılı İstanbul doğumlu Nasip Özçapan İyem, Türk seramik sanatçısı ve aynı zamanda bir heykeltraş, ressam... 1950’li yıllarda soyut resimlerle başlayan hikayesi, 1960’lı yıllarda seramik sanatı olarak devam etmiş.

Nasip İyem’in sanatla tanışma hikayesi çocukluk yıllarına dayanıyor. Ailesiyle birlikte 4 yaşında Balıkesir Gönen’e göçmesi ve akrabalarının mesleği olan çömlekçiliği keşfettiği bu yıllar, sanatçının dönüm noktası oluvermiş. 2 yıl sonra İstanbul’a geri döndüğünde artık resim eğitimini almaya başlayarak sanatla ilk bağlantısını pekiştirmiş. Fatih Halk Evi, onun ilk resim eğitimini aldığı yer olmuş.

O yıllarda resim ve seramik çamurunu keşfeden Nasip İyem, büyüdüğünde resim eğitimi almak üzere İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’ne gitmiş. Fransız ressam Leopold Levy Atölyesi’nde 5 yıllık bir eğitim almış. Aynı yllarda bir diğer hocası olarak gördüğü isim ise Ahmet Hamdi Tanpınar olmuş.

Kadın portrelerinde ifadelerin odağına alan bir sanat anlayışı

Hemen ardından 1954 yılında sanat kariyerine resim yaparak başlayan sanatçı, soyut ve figüratif resimleriyle dikkat çekmiş. O yıllardaki işlerini de “saf yürekli ve naif” olarak tanımlamış. 1955 yılında Ertem Sanat Galerisi’nde ilk kişisel sergisini düzenlemiş ardından. O yıllardaki resimlerinde ön planda olan çocuklar ve kadınlar, peyzaj ve natürmort çalışmaları, dikkat çekmeye başlamış. 50’li yıllara gelindiğinde bir seramik atölyesinin kapısından girmiş. Seramik yolculuğu ona çocukluğunda keşfettiği çamuru hatırlatınca seramikten eserler yaratmanın peşine düşmüş. Eğitimini aldığı resim ile seramiği derinlikli bir bakış açısıyla ve ustaca harmanlamayı da başarmış. Özellikle kompozisyon alanındaki ustalığı, ona heykellerde güçlü bir stil oluşturma imkânı tanımış. Tam da bu ustalığın bir eseri olarak kadın portreleri ön plana çıkmış.

Anadolu’nun eski uygarlıklarını tema olarak belirleyen Nasip İyem, o yıllarda yaşayan insanların yaşamlarını ve sanata bakışını yakından incelemiş. Eski toprak eserleri titizlikle gözden geçirmiş. Özellikle Frig, Hitit, Lidya ve Selçukluların kültürünün etkisinde kaldığını çalışmalarından görmek mümkün. Kendine has bir sanat bakışıyla dünya çapında bir sanat çizgisi oluşturmanın peşinde koşmuş. Çamuru orijinal rengiyle kullanmaya özen gösteren sanatçı, renkleri sadece küçük dokunuşlarda kullanmayı tercih etmiş.

Anadolu uygarlıklarından ilham alan eserler

Özellikle doğuran ve üreten kadın figürünün yaşamdaki rolleri ve zorluklarını Anadolu coğrafyasına has hikayelerle tasvir etmiş. Sosyal hayat içinde kadının üstlendiği rolleri ve o rollerin yoğunluğunu portresindeki ifadesi üzerinden anlatmak istemiş. Anadolu uygarlıklarına ait eserlerde ikonikleşmiş heykeller, rölyeflerden ilham alan sanatçı, eşi Nuri İyem ile birlikte de birçok karma sergi düzenlemiş. 1958 yılındaki Amerikan Kültür Merkezi’ndeki sergi, bunlardan sadece biri olmuş. Aynı yıl Eczacıbaşı’nın Karaköy’deki seramik atölyesinde çalışmış bir süre.

1960 yılında Münih ve Köln’de düzenlenen Türk Kadın Sanatçılar sergilerine katılmış. 2 yıl sonra sanatçı Füreya Koral’un oluşturduğu “Sanat Her Yerde” grubuna dahil olmuş ve birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kullanılarak 210 sehpanın üzerine seramik kaplamalar yapmış. Prag’daki Uluslararası Seramik Sergisi’nden aldığı gümüş madalya da aynı yıla denk geliyor.

Uluslararası bir isim: Nasip İyem

1963 yılında kurduğu ilk kişisel atölyesi, İstanbul’daymış. 70’li yıllara gelindiğinde ise İtalya Bassano Del Grappa Uluslararası Seramik Sempozyumu’nda ülkemizi temsil etme fırsatı yakalamış. Aynı süreler içinde hem ülke sınırları içinde hem dünyanın farklı bölgelerinde birçok evi, oteli ve devlet binalarını özel seramik duvar panoları ve mimari uygulamalar tasarlayarak birer esere dönüştürmüş. Sanat çalışmaları özel koleksiyonlar içinde ve yanı sıra İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, Nebraska Üniversitesi Sanat Koleksiyonu ve Bassano Modern Sanat Müzesi gibi müzelerin koleksiyonlarında yer almış.

Yaşamının ve sanat yolculuğunun son zamanlarında eşi Nuri İyem ile birlikte Şile’deki kadınların yaşamından etkilenerek üretmeye devam etmiş. 1996 ve vefat ettiği yıl olan 2011 yılı arasında eserlerinin Evin Sanat Galerisi ile çalışarak üretmiş. Eserleri Milano, Paris, Londra, Münih ve Viyana’da sergilenmiş.

PAYLAŞ
Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmadı.

Benzer İçerikler