Türk Seramiğinin Öncüsü: Hamiye Çolakoğlu
Çağdaş seramik sanatının hem akademisyenlik hem de sanatçılık yönünden en verimli isimlerinden olan Hamiye Çolakoğlu, hayatını sanata adamış bir öncü. Çocukluğundaki sanat aşkını koca bir ömre yaymayı başarmış, Türk seramik sanatını uluslararası boyuta taşımış, hayatını ödüllere layık görülerek geçirmiş.
- 4 Ekim,2024
- 3 dk okuma
- Bu içerik 311 kişi tarafından okundu
- Yorumlar (0)
15 Eylül 1933 yılında Trabzon’un Sürmene ilçesinde dünyaya gelen Hamiye Çolakoğlu, bir akademisyen ve Türk seramik sanatçısı. Dört yaşındayken ailesiyle birlikte Karamürsel’e yerleşmiş. Buradaki çiftlik hayatında dikkatini çeken toprak olmuş. Toprak ve suyla haşır neşir olan bir çocukluğun ardından İstanbul’daki gezilerinde gördüğü müzelerden çok etkilenmiş. Üniversite öncesindeki eğitimlerini Ankara’da tamamlayan sanatçı, küçük yaştan itibaren yetiştiği ailedeki sanatla iç içe ortam ve aldığı resim eğitimi dolayısıyla resme ilgi duymuş. Bu süreçteki lise yıllarında Münih’te katıldığı portre yarışmasını da kazanmış dolayısıyla. İlk sergisini de 1952 yılında açmış. Bir yıl sonra İstanbul’un 500. Fetih Yılı konulu bir sergi düzenlemiş. 1959 yılına gelindiğinde ise Ankara’da düzenlenen Dünya Sanatları Kongresi’ne Türk motifleriyle katılmış.
Atatürk Kız Enstitüsü’ndeki eğitim yıllarının sonunda, okulunun mezuniyet sergisine katılmış. Çalışmasıyla sergi açılışına gelen Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri’nin dikkatini çekmiş. Tevfik İleri’nin yönlendirmesiyle aynı yıl İtalyan bursuyla seramik öğrenmek için yurtdışına gitmiş. Floransa’da Instituto Stadale D’arte per la Ceramicade’de resim ve sahne dekorasyonu ve yüksek pişirim eğitimi almış. Sonrasında Napoli’de bir resim sergisi açmış. Perugia Üniversitesi’nde Sanat Tarihi ve İtalyan Edebiyatı eğitimini de alarak 1961 yılında Il Giornale D’Italian’ın düzenlediği Dünya Milletleri Resim Yarışması’nda gümüş madalyalı diploma bir diploma da alarak dikkatleri üzerine çekmeye devam etmiş.
Nazım Hikmet ile tanışma
Bu sırada Nazım Hikmet ile tanışmış. Onun katkısıyla katıldığı “Evrenin Geleceğinde Gençliğin Rolü” konulu yarışmada 22.000 km’lik seyahat ödülü kazanmış. Finlandiya, Macaristan, Rusya, Fransa ve İtalya’da devam eden sergiler açma süresinden bir yıl sonra ise Washington’da açılan Dünya Seramik Sergisi’nde en iyi seramikçi seçilmiş ve “Dünya Seramikçiler Derneği” üyeliğine hak kazanmış. 1965 yılında Türkiye’ye döndükten sonra kendi seramik atölyesini kurmuş sanatçı. Öğretmeni olan İsmail Hakkı Oygar’ın ilk fırınında çalışan sanatçı, ilk olarak Ankara Ulus’taki Yiba Çarşısı’nın girişine bir duvar panosu çalışmış. Aynı süreç içinde Venedik’te Türk Sanatları Kongresi’ne katılmış. Bu kongre sebebiyle geniş çaplı bir Türkiye gezisi yapmış.
1954 ile 1957 yılları arasında Etnoğrafya Müzesi’nde Türk halk motifleri üzerinde araştırmalar yapma fırsatı bulmuş. 1965’de İsrail Sanat merkezi Ein – Hod’da açtığı, Anadolu’nu konu alan “Orada bir köy var, uzakta” sergisiyle İsrail şeref madalyası almış ve kendisine Ein – Hod sanat merkezi üyeliği verilmiş. 1983 yılında ise Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’nü kurmuş. Anadolu’ya ve dünyaya hangi gözlerle bakmak gerektiği, sahip olduğumuz değerler üzerine düşünceleriyle bu değerleri evrensel boyuta seramik sanatıyla nasıl taşıyabileceği üzerine çalışan Hamiye Çolakoğlu, bununla yetinmemiş. Hacettepe Üniversitesi’nin sanata bakışını olumlu yönde değiştiren ve ülke çapında çok fazla sanatçı yetişmesine destek olan bir hayat yaşamış. Sanat ruhunun kişiye doğuştan gelen bir özellik olduğuna inanmış ve öğrencilerine bu gözle bakmayı ihmal etmemiş.
Hacettepe Üniversitesi’nde yaşayan Hamiye Çolakoğlu eserleri
1966 yılında sanat merkezine dönüştürdüğü atölyesinin yanında Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği’ni de kuranlar arasında yer almış. En büyük hayallerinden biri olan evinin kültür evinin ardından vakıf ve müze binasına dönüştürülmesi ise 31 Aralık 2014 tarihindeki vefatından sonra gerçekleşmiş. Bu hayal için iki kez retrospektif sergisi açan Hamiye Çolakoğlu, adının eserleriyle birlikte yaşaması için çalışmış. Vefatının ardından sanatçının bu birikimi ailesi tarafından evi yerine önemli bir başka alan olan Hacettepe Üniversitesi’ndeki müzesi ile sergilenir hale gelmiş. Hayatının son dönemine kadar akademik kariyerine devam ettiği bu üniversitede artık kendi adıyla bir müzesi var.
1998 yılında Devlet Sanatçısı unvanı alan Hamiye Çolakoğlu, ağırlıklı olarak Türk halk motiflerinden ilham aldığı kompozisyon ve figürleriyle ön plana çıkmış. 1961 yılından bu yana yaptığı duvar panolarının yanında, heykel ve farklı seramik çalışmalar da yapmış.
Aynı zamanda Hamiye Çolakoğlu’nun eserlerinden oluşan kalıcı koleksiyona ev sahipliği yapan müzeler arasında İstanbul ve Ankara’daki Resim ve Heykel Müzeleri de var. Ziraat Bankası Müzesi, Hamiye Çolakoğlu Seramik Müzesi ve İbrahim Bodur Uluslararası Seramik Müzesi, TBMM, Çankaya köşkü, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Emlakbank ve Şekerbank koleksiyonları, sanatçının işlerinin olduğu diğer yerlerden. Yurtdışında ise Macaristan’daki Janus Pannonius Museum, Mısır’daki Uluslararası Seramik Müzesi, İsrail’deki Ein Hod Sanatçı Köyü Müzesi ve İtalya’daki Sesto Fiorento Devlet Porselen Sanat Enstitüsü var.
Henüz yorum yapılmadı.