icon-home icon-comment icon-location icon-hamburger icon-personal icon-search icon-link icon-lock icon-unlock icon-mail icon-mail-open icon-like icon-liked icon-star icon-star-fill icon-down icon-up icon-left icon-right icon-arrow-down icon-arrow-up icon-arrow-left icon-arrow-right icon-slider icon-edit icon-delete icon-share icon-repeat icon-settings icon-download icon-telephone icon-plus icon-minus icon-external icon-cloud icon-cloud-download icon-check icon-close icon-calendar icon-calendar-add icon-flag icon-flag-solid icon-play icon-live icon-social-instagram icon-social-facebook icon-social-twitter icon-social-pinterest icon-social-youtube icon-social-whatsapp icon-glass

Sanat Ve Hayatla Bir Bütün Olarak: Sadi Diren

Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli seramik sanatçılarından biri: Sadi Diren. Seramiğin neredeyse bir sanat olarak başlangıç noktasında duran ve seramiği hemen her yönüyle deneyimleyerek özgün yorum ve deneysel çalışmalarını önce Türkiye sonra dünya ile buluşturan, stillerin ve çağın ötesinde bir sanatçı. Sanata adadığı hayatını, eserlerini ve seramiğe bakışını Anadolu’nun kadim izleriyle yorumlayışına bir kez daha tanıklık ediyoruz.

  • 11 Haziran,2024
  • 4 dk okuma
  • Bu içerik 130 kişi tarafından okundu
  • Yorumlar (0)
PAYLAŞ
Sadi Diren seramik sanatcisi,seramik sanatcilari,Sadi Diren portre,sadi diren fotografi,sadi diren kimdir,sadi diren seramik eserleri

Sadi Rıfat Diren, İstanbul’da 20 Ağustos 1927’de doğan Türk seramik sanatçısı ve sanat eğitimcisi. Saint-Michel Fransız Lisesi’nden mezun olduğu 1946 yılının ardından hukuk okuma serüvenine adım atıyor. Bu belki de bir serüven; çünkü ilk yıl Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, ikinci yıl İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okumasının ardından üniversiteyi yarım bırakıp askerliğini yapmış. Döndüğünde ise tamamen farklı bir eğitim planıyla 1952 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin Seramik Bölümü’ne girmiş. Bir yıl sonra ise ilk sergisini açmış bile: İstanbul Maya Sanat Galerisi’ndeki sergiden birkaç yıl sonra ise eşi Belma Diren ile Almanya’dan bir davet almış. Offenbach Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda ders vermesi için çağrılan sanatçı bazı plansızlıkların sonucunda ders veremese de bu Almanya yolculuğu onu Höhr-Grenzhausen’da bir seramik fabrikasında çalışmaya yöneltmiş.

Birkaç yıllık çalışmanın ardından 1964 yılında Türkiye’ye döndüğünde bu kez Eczacıbaşı Seramik Fabrikaları'nda süs ve mutfak eşyaları kısmına müdür ve sanatçı görevine getirilmiş. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi yani mezun olduğu okulda bu kez öğretim kadrosundaymış. 1970 yılı profesörlüğe yükselmiş ve tam üç dönem boyunca tekrar tekrar Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi dekanlığına seçilmiş. 1982, 1988 ve 1991... 1991 yılında Devlet Sanatçısı unvanını almış ve 1994 yılında ise emekli olmuş. Aynı yıl artık Çamlıca Sanat Evi’nde özgün baskı çalışmalarıyla da haşır neşir olmuş.

Sadi Diren seramik sanatcisi,seramik sanatcilari,sadi diren eserleri,sadi diren seramik eserleri,anadolunun izlerini iceren seramik eserleri,turuncu gri renklerde seramik eserleri

Almanya ile Avrupa’ya

Almanya’da geçirdiği 9 yıl gibi bir süre boyunca sadece seramiği sanat olarak incelememiş Sadi Diren. Aynı zamanda endüstri seramiğini de incelemiş, farklı formlarda kullanma fırsatı bulmuş ve bu kısmı da sorgulayan bir tutumda değerlendirmiş. Bu yıllarda biçimlerde sade bir duruş ama yüzeylerin desen ve süslemelerinin ön plana çıktığı bir bakış açısıyla üretmiş. 1960-1963 yılları arasında ise seramik alanının ilk duvar resimleri örneklerini oluşturmuş. Tamamen kendine has bir sanat anlayışıyla, farklı sır tekniklerini deneyen Sadi Diren, Anadolu kültürünün köklü ruhunu da her zaman çalışmalarında yaşatmaya özen göstermiş. Seramik çalışmaları ve sonrasındaki bronz heykellerinde Anadolu’dan izleri görmek mümkün. 

Elbette dünyanın da seramikle yeni yeni ilgilendiği bu zamanlarda özgün tarzıyla Sadi Diren, övgülerle de dikkat çekmiş. Bu yıllarda ünlü İtalyan sanat eleştirmeni Mario Monteverdi, sanatçının Milano Galeri Totti’deki seramik sergisini görmüş. Ünlü İtalyan gazetesi Corriere Lombardo’da konu hakkında şöyle yazmış: “Yeni bir sanatçı ile tanışmanın sevinci içindeyim. Bu kadar güçlü bir ifade ve teknik karşısında hayretler içinde kaldım. Burada Bizans mozaiklerinin altın parlaklığını gördüm ve aynı zamanda, sanatın soyluluğunu ve romantikliğini...”

“Geleneksel Türk seramiğine çok bağlıyım. Bütün Anadolu bu iş için baştan aşağı köprüdür. Çeşitli medeniyetlerin geçtiği bir köprü. O bakımdan zaten bir başlangıç noktası vardır. Herhangi bir şey, bir konu, orada konunun her türlüsü var. İdoller, mitler, semboller; her şey var. Bu, ben onları yaparaktan yol tuttum demek değil tabii. Onlardan esinlendim ve güncele taşıdım. Yaptığım seramiklerde politika çok önemli bir yol tutuyor. O motifleri, o idol ve mitleri seramiğimde kullandım. Taklit olarak değil, bir figür ve simge olarak kullandım. Yıllarca böyle devam etti. Bu bir yol oldu. Birçok insan benden esinlendi.”

Her yönüyle seramik

Tüm yaşamını seramik sanatına, seramiğin endüstri yolculuğuna ve bu işin zanaat kısmına adayan Sadi Diren, aynı zamanda akademisyen ve işin ticari kısmında da var olabilmiş çok özel bir isim. Adeta seramiği her yönüyle incelemiş okulu kazandığı yıllarda hiç dikkat çekmeyen seramik bölümünü tercih ederek ileri görüşlülüğünün altını çizmiş ve imkansızlıklarla dolu öğretim hayatında seramiği var edenlerden biri olmayı başarmış. O yıllarda çömlekçilerden öğrenmeye çalıştığı bu zanaatı, uzun yıllar sonra kendi döneminin en dikkat çekici akımlarından olan Bauhaus’dan izler ve Anadolu kültürüyle nasıl harmanladığını da görmek mümkün. 

Karakteristik bir özellik olarak canlı ve dinamik yapısını eserlerinde dingin bir ruha teslim eden sanatçı, ürettiği formların tamamına yakınını çömlek tornasında şekillendirmiş. Bu şekillendirmenin ardından kesme işlemiyle yorumlamaya devam etmiş.

Sadi Diren seramik sanatcisi,seramik sanatcilari,sadi diren eserleri,sadi diren seramik eserleri,anadolunun izlerini iceren seramik eserleri,bauhaus akımı seramik eserleri,kahverengi figur seramik eserleri

Türkiye’nin dört bir yanında Sadi Diren imzası

Yaşamı boyunca 35 kişisel sergi ve çok daha fazla grup sergisiyle Sadi Diren’in 1960-1970 yıllarında mimari alanlarda da önemli işleri var. Seramik kaplama ve artistik duvar panolarının mimari yapılarda kullanıldığı o yıllar, modernist akımının etkisindeki işler olmuş. Halka mal olmuş büyük kamu kurumlarında bolca Sadi Diren imzası var dolayısıyla. 

İstanbul Manifaturacılar Çarşısı, Atatürk Kültür Merkezi, Fitaş Sineması, İstanbul ve Ankara Marmara otelleri, Ankara Sermaye Piyasası Binası, İstanbul Üniversitesi Sosyal Tesisleri, Ankara Cumhurbaşkanlığı Köşkü ve Strasbourg Avrupa Konseyi Binası en önemli eserlerinden birkaçı.

Sadi Diren seramik sanatcisi,seramik sanatcilari,sadi diren eserleri,sadi diren seramik eserleri,anadolunun izlerini iceren seramik eserleri,modern seramik eserleri,kırmızı seramik eserleri,amorf hatlarda seramik eserleri,soyut seramik eserleri

2018 yılında İstanbul’da hayata veda eden sanatçının seramik eserleri Düsseldorf Hetjens Müzesi, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, Milano Dr. Adriano Totti, Düsseldorf Peter Florack, Köln Dr. Funke Kaiser, Köln Keramik Weber gibi önemli resmi kurum, müze ve özel koleksiyonlarda yer alıyor.

Sadi Diren seramik sanatcisi,seramik sanatcilari,sadi diren eserleri,sadi diren seramik eserleri,Dusseldorf Hetjens Muzesi, Istanbul Resim ve Heykel Muzesi, Milano Dr. Adriano Totti, Dusseldorf Peter Florack, Koln Dr. Funke Kaiser, Koln Keramik Weber
PAYLAŞ
Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmadı.

Benzer İçerikler